22 Mart 2010 Pazartesi

0 yorum

blablablaaaa

ne kadar çok konuştum bugün hala da konuşmak istiyorum bir şeyler söylemek bir şeyler anlatmak istiyorum gerekli gereksiz ne olursa sadece konuşmak manyakmıyım neyim ama konuşmam gerek
insanları delirtmektense buraya yazmaya karar verdim. Deniyorum ama olmuyor yazmak ta ı ıh olmadı
gidip insanları delirtiyim

15 Mart 2010 Pazartesi

1 yorum

Sosyal medyada üretilecek birşey kalmadı. 2010 benide tarihe yazarmısınız?

Tabiki de yazarsınız tıpkı 1899 da " artık yeni hiçbirşey yok icat edilebilecek her şey icat edildi " diyen Amerikan patent daire başkanı yada "atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olur " diyen 1903 te ki bir banka müdürü gibi beni de tarihin komik sayfalarına yazabilirisiniz. Bugün atlarla işe yada okula gidiyor olsaydık belki sosyal medya da bugün son noktasında olurdu.
Ne biz ulaşım için atları kullanıyoruz ne de sosyal medya son noktasında. Hatta sosyal medya almış başını gidiyor.
 Sosyal medya ya bu kadar sürat kazandıran ne? cevabı çok basit biziz evet biz
youtube a hergün 65000 video yüklüyoruz , 200 milyonu aşkın blog var %52 miz sosyal ağlarda fotoraflarımızı yayınlıyoruz ,  %83 ümüz video paylaşım sitelerinde video izliyoruz. Rakamlar giderek büyümekte.
  Biz online dünyamızda birbirimize güveniyoruz ve birbirimizin düşündüklerini önemsiyoruz. Artık bize sadece istedeğini veren geleneksel medyayı değil. Bizimle dialog halinede olan istediğimizi veren sosyal medyayı önemsiyoruz. Eski medyaya yatırım yapanlarla değilde bize yatırım yapanlarla ilgileniyoruz. Siz  firmaları
Benjamin Franklin aracılığıyla tehdit ediyoruz  "ileri bak ; yoksa kendini arkada bulurusun.

10 Mart 2010 Çarşamba

1 yorum

Zor bir gün daha

Bilmediğim işlere burnunu sokmayan biri olmakla birlikte burnu uzun zamandır boktan çıkmayan biri olarak zor bir gece fakat güzel birgün daha geçti. Sorumluluklarına çok bağlı (!) bir öğrenci olarak dönem başında verilen sunum ödevimi bir gece önceden hazırladım sundum. Hazırlamak işkeceydi. Önce ne yapmam gerektiğine karar verdim sonra sıralamaya çalıştım başladım derken bir yerde hata yaptığıma karar verdim asılında ne yapmam gerektiğine değil ne yapmamam gerektiğini düşündüm. Okudum okudum okudum önemli gördüğüm herşeyi postitlere not aldım sonra notları toparlayıp bilgisayara aktardım. Tabi bu arada sabah olmuş ben sabah ki derse gidememiştim. Sunumu sunma vakti gelmişti herşeyi gözden çıkarmış olmanın rahatlığıyla güzel geçti benim için.
Neyse ki pürüzde çıkmadı. Burnumun bokla temas eden bir kısmını temizledim. Kalan yerleri temizlemek için vakit var. Temizlikten önce Bütün Dünyanın yeni sayısında çok fazla ilgimi çeken yazıyı okuyup sabah olmadan da İstanbul a doğru yol almam gerek.

5 Mart 2010 Cuma

0 yorum

yaşamadan öğrenememe sorunum var galiba

Hep hoşuma gitmiştir sokakta ellerinde laptop çantalarıyla bir yerlere koşuşturan insanlar. Anlamazdım suratları neden her zaman asık olduğunu 2 gündür onları o kadar iyi anlıyorum bir o kadar da hak veriyorum. Omuzum kopmak üzereyken hepsi gözümün önünden bir bir geçiyor.
 Bende 2 gündür omzumda çantam sabahları metrobüs otobüs koşturuyorum. İlk dakikalar güzel derken çantayı omzumda daha fazla hissettikçe suratım asılmaya başladı.
Ofise geldiğimde biras yorulmuştum ama suratımın asıklığı kalmamıştı aksine kocaman bir gülümseme vardı yüzümde içimden sürekli gülüyordum çünkü mutluydum
Kimsenin ne yaptığımdan haberi yoktu kendi kendime bugüne kadar benim için herşeyi yapan en değerlilerimin bi bile olucaklardan habersiz bir mail attım ve sonra bir ayakkabı kutusu herşeyi değiştirdi.
Gizem vardı biraz içinde ama herşey çok açıktı her zaman çok sevdiğim sözden esinlendim  "olduğun herşeyken olmadığın şey olma"  edgar allan poe kutudan şimdilik fazla bahsetmicem sonra :)